Keçe yünüyle sözcükler, keçe kumaşla kâğıt…

Keçe nakışına neden bu kadar tutkulu olduğumu, neden bu kadar keyif alarak yaptığımı sorgulayıp duruyorum. Keçe yünü sorduğum bir yerde bir kadının yüzünü buruşturarak “Aman o çok zor bir iş, iğneyle kuyu kazmak herhalde bu iş için söylenmiş, nasıl uğraşıyorsunuz, doğrusu ben yapamam,” demişti. Şaşırıp, “Ben çok keyif alıyorum ama…”demiştim. Onun söyledikleri ve yüzünün ifadesinden kendimi keşiş gibi hissettiğimi itiraf edeyim. Mağarama kapatıp bu zor işin içinde terliyordum, öyle ya… O an yazarken de aynı duyguyu yaşadığımı fark ettim. Yazmak da iğneyle kuyu kazmak şeklinde tanımlanabilir kanımca. Sözcükleri kalemle kağıdın üzerine kazıdığımız düşünülürse, yünü iğneyle keçe kumaşa saplayarak dokuyu oluşturmakla çok benzeşiyor. Önce deseni tasarlıyorsunuz. Farklı geometrilerden bir bütün oluşturuyorsunuz. Sonra keçe kumaşı alıp, hayal ettiğim desenin onun üzerinde nasıl duracağını düşünüyorum. Renkli, değişik kalınlıktaki yün iplikçiklerin iğnenin ucuyla kumaşa uygulanışı yavaşça gerçekleşiyor. Tekrarlı eylemler gerekiyor. Son dokunuşlarla süslemelerinizi yapıyorsunuz, astarlıyorsunuz, ürün haline getirmek için dikiş tekniklerini, değişik kalınlıktaki kordonlar, sutaşları, deri veya kurdele şeritler kullanıyorsunuz. Keçe kumaş, keçe yünü sepette ham haldeyken benim ellerimde şekilleniyor. Tıpkı yazmak gibi. Herkes aynı sözcüklerle cümleler kuruyor ama benim söz dizimimden öyküler, romanlar, düşün yazıları şekilleniyor.

Öte yandan, hemen ulaşabileceğim bir yerde kitaplarımın bulunması okuma keyfimi artırır. Sehpaların üstünün de boş kalmasını isterim. O zaman gelsin kitap heybeleri. Koltuğumun veya kanepemizin kolunda, kitaplarımı kucağımda gibi hissettiren, kitaplarımı kuşatan, koruyan, keçe heybelerim. Okumaktan ve yazmaktan yorulduğumda renk, desen ve işçiliğiyle tutkunu olduğum keçe nakışı projelerimden en sevdiklerim kitap heybelerim sanırım. Zaman zaman dostlarıma kitaplarımı armağan etmek kadar keyifle sunduğum keçe projelerimden heybelerimden bir seçki. Heybeler beni ve dostlarımı kitaplarımızla bir arada tutuyorlar.

YAZMA DIŞI UĞRAŞLAR -2

Merhaba,

Yazma dışı uğraşlarıma bugüne kadar bir kez değindim. Söze biraz ara verip gözlerimiz renklensin diye, keçe nakışı çalışmalarımı izlemeye ne dersiniz?

Bana covid salgınının kazandırdığı bu becerim, çekingen denemelerden, cesur tasarımlara doğru yol alıyor. Başka bir düşünce kulvarı gibi bu tasarımlar. Bazen pano bazen ev dekorasyon malzemesi bazen kuklalara dönüşüyor. Keçe nakışında kişisel tasarımlarım. İyi seyirler.

Bardak altlığı örnekleri

Pano örnekleri

Kitap heybeleri

Üç boyutlu dekoratif seçenekler (mantar)

Runner ve amerikan servis örnekleri

Oyuncaklar

Üç boyutlu dekoratif seçenekler (çiçek)

Yastık kılıfları

Yelek örneği

YAZMA DIŞI UĞRAŞLAR

Bir yazarın okumak ve yazmaktan başka uğraşı olması düşünülemez ama saygıyla analım ; Hüseyin Rahmi Gürpınar gibi bazen reçel yapıp yün örmek benzeri beceriler edinmeyi isteriz. Böyle çalışmalar benim beynimi dinlendirdiği gibi, bazen de yoğun düşünebilmemin kapısını açar. Belki Hüseyin Rahmi Gürpınar için de öyleydi. Bir çok yazarın böylesi yan uğraşları olduğunu bilirsiniz. Keçe nakışı bir rastlantı sonucu öğrendiğim sonra keyif alıp evde bir işlik kuracak kadar işi genişlettiğim bir zevk oldu. Ama “covit 19” un hakkını yemeyeyim. Salgın bir çoğumuza yeni bakış açıları kazandırdığı gibi, yeni yönler çizmemize, yeni beceriler edinmemize neden oldu. Bana kazandırdığı beceri, keçe nakışı işi oldu. Üç boyutlu keçe çiçek panoları, sevgili eşim, Cengiz Çeliker’in kedilerinin keçe işine aktardığım desenleri derken üç boyutlu oyuncaklar, mantarlar, amerikan servisler, masa örtülerine kadar vardı iş. Şimdi geniş bir çeşitlilikle bu keyif sürüyor. Karantina günleri bitip anılarımın arasında yer aldığında, bu sabır ürünü çalışmalar hastalık nedeniyle aramızda ayrılanlar için bir saygı duruşu, sınırlandırılmış günlük yaşamımızın anlamlı yansımaları, yine de renkler, desenler ve temalarla yaşamı güzel kılma çabamın simgeleri, ölüm korkusundan kaçışımın örtüleri olacaklar. 2020 zor yıl olarak tanımlanacak bir yıl. Savaş, parasızlık, işsizlik, terör, deprem ve covit-19’umuz var. Dahası da var da keçe nakışı sevincimizi karartmayalım. Dostlarla bir ata zenaatı keçe işini paylaşmadan olmaz. Zaman zaman buradan yeni çalışmalarımı da paylaşacağım.

Kendi tasarımım 3D çiçek panoları serisi Ressam Cengiz Çeliker’in kedileri serisi

Mutfak koleksiyonu amerikan servisler ve roller serisi

Mantar koleksiyonu ve oyuncaklar serisi