RUHUMU ÖPMEYİ UNUTTUN İNCİ ARAL ÖYKÜLERİYLE BİR BULUŞMA

2017 yılında Kırmızı Kedi Yayınları’ndan tekrar basımı yapılan bu öyküler hakkında ilk basımı üzerinden Serap Gökalp’ten bir yakın okuma çalışması.

Saman Kokusu: Bir trafik kazası içeriden algı ve anlatımla veriliyor. (Alıntı: S.13 Korku beynini oyuyor, düşüncesi dayanılmaz bir yorgunluk içinde çözülüp akıyor. Daha önce hiç bulunmadığı bir yerde… ama yer diye bir şey yok artık. Her yer hiçbir yer. İçinde yalnızca o andan geriye doğru uzaklaşma arzusu, yönelecek yer bulunmayan imkansız bir kaçış duygusu var!)

Siyah Lale: Karısının trafik kazasından sonra ardından yas tutan bir adamın geçirdiği süreç. Lale’yle simgelenmiş. Karısının da adı laledir. Çiçekle eğretilemeli bir bunalım süreci. Sonra acıların unutulması. Çiçeğin kaderine terk edilmesi biçiminde anlatılmış.

Pembe Kayışlı Saat: Bir yazar konuk olduğu evde gece bir düş-gerçek deneyim yaşar. Bir yıl önce apansız ölmüş bir genç kızla iletişim kurar. Sabah yaşadığının gerçekliğini sorgularken kızın çekmecedeki pembe kayışlı saati yok olduğunu görür. (Alıntı; S.37 Kapının tam karşısındaki duvarda evin ön cephesine açıldığını sandığım küçük, yerden epey yüksek bir çatı penceresi vardı. Gidip ayaklarımın ucunda yükselerek fırfırlı perdenin ucunu kaldırdım, dışarıya baktım. Geniş bir caddeyi jilet gibi parlayan, birbirine karışmış raylarla bölen tramvay yolları,ıslak kaldırımlar, yanıp sönen trafik ışıkları, küçük dükkanlar ve karşı tarafta yan yana sıralanmış pencereleri karanlık evler görünüyordu.Cadde boştu, ortalıkta kimsecikler yoktu. Sinir bozucu turuncu ışıklar altında her şey plastikten, hava ise nemli, kaygan bir eriyikten oluşmuş gibiydi.)

Beklemek: Bir teyze motifi.  Evlenmemiş. Bir polis şefine aşık oluyor. Onu öldürüyor. Hapse giriyor. Şimdiki zamanda hapisten çıktıktan sonra yeğenle karşılaşması, geriye dönüşte her ikisinin öyküsü.

Ruhumu Öpmeyi Unuttun: Bir intihar. Sonrasında kocasının geriye dönüşü biçimiyle anlatılıyor.  Ama bu anlatımdan önce kocanın sevgilisi bir sanrı görüyor. Ölen kadının intihar biçimini.  (Alıntı. S.73 Akşamüzerlerinin en güzel olduğu mevsimdi. Yaz belli etmemeye çalışarak yavaşça sonbahara akıyordu. Balkona çıkıp oturdular. Esinti taze mısır, keten helva, karpuz ve rakı kokusu taşıyarak yüzlerini yalayıp geçti. Deniz koyu mavi, göz okşayıcı ve gizemli onlara doğru akıyordu sanki.)

Gelecek: Bir intiharın ardından. Bu çok güzel. Çok güzel.Bakış açısı çok nefis. İntihardan kurtarılmış bir adamın bellek yitimiyle çevresini gözleyişi. Karısına,çocuklarına bakışı. Tekdüze yaşamın bıktırıcılığı bu kadar mı güzel verilir?” Geleceğim gelmiş! “S.101

 Bir Anatomi Dersi: Bir tıp öğrencisinin ilk kadavra deneyimini olağanüstü bir açıyla vermiş bir öykü. Tümüyle duygusal boyutla gerçek çok başarıyla harmanlanmış.

Alıntı: Kucağındaki plastik torbasını sımsıkı tutuyordu.Bu bir eşya değil de kadının hayatının tümünü açıklayan bir şeymiş gibi göründü Hülya’ya” S.111)

Alın Yazısı: Organ mafyasının organ çalma işlemi çok başarılı bir biçimde verilmiş. Alınyazısını değiştirme ilanıyla böbreğinden olan bir adam, buna razı oluşu..

Baba: Bir mafya babasının ölüm anından ruhun bedenden ayrılışı inanılmaz bir geçişmeyle (tam bir metamorfoz) veriliyor. Adamın saydam ruhu hastane odasında gezinerek geçmişini okura anlatıyor. Başka bir bedene girmeye hazırlanırken öykü bitiyor.

Gelin: Gerçeklik anlaşması yapılarak yine gerçeküstü bir öykü. Uyuşturucu satıcısı ve kullanıcısı bir adamın sanrısı mı deneyimi mi pek anlaşılamayan öldürülmüş bir kadının gelin giysileri içinde bulunuşu, onunla birlikte oluş ve ölünün ölüm ortamına geriye dönüşü…

Yayınlayan

serapgokalp

Bursa doğumlu. Bir süre devlet memurluğu yaptı, istifa ederek otomotiv, gıda, tekstil, çelik, inşaat sektörlerinde değişik görevlerde çalıştı. İlk öyküsü Edebiyat-81 dergisinde 1983 yılında, daha sonra Yeni Olgu, Kıyı, Öner Sanat, Karşı, Yaklaşım, Yazko, Papirus, Agora, Türk Dili dergilerinde yayınlandı. Sonraki yıllarda; İle Dergisi, Patika Dergisi, Anafilya, Havuz, Öykü Teknesi, Sözcükler, Notos, Kurşun Kalem, Kar, Dünyanın Öyküsü, Kitaplık, Gösteri dergilerinde öyküleri, inceleme yazları yer aldı. İlk öykü dosyası Böcek Cinayetleri’dir. Ancak yayıncı tarafından yıllarca bekletilip basılmadığı için dosyayı geri almış ve imha etmiştir. İkinci dosyası Astak Kum Saatinde Akarken adlı kitabı, 2002 yılında Sistem Yayıncılık tarafından kitaplaştırıldı. Otuz sekiz yeni öyküsü 267 sayfalık bu ilk kitapta yer aldı. İkinci kitabı Kulak Misafiri, 2009 yılında Pupa Yayıncılık tarafından basıldı. Ödüllü öykülerinin yer aldığı bu kitabı Orhan Kemal Ödüllü üçüncü kitabı Tuz Saraylar izledi. 2010 yılında İlya Yayıncılık tarafından kitaplaştırıldı. Dördüncü kitabı Pirana Kahkahaları 2017 yılında Kanguru Yayınları tarafından yayımlandı. Kişisel kitapları dışında Anlatılan Bizim Hikâyelerimiz, Çığlık, Mübadele Öyküleri, Öykü Dostluğu, Kadınların Ruh Acıları, Öyküden Çıktım Yola-252 Yazardan Minimal Öyküler, Gurbet (Almanya, Gökyüzü Yayınevi Seçkisi) Tanzimattan Günümüze Rumeli Motifli Öyküler seçkilerinde öyküleri yer aldı. Kadın Yazarlar Derneği Yayını, Kadınlar Edebiyatla Buluşuyor adlı projede öykü atölyeleri düzenleyerek aynı adlı yapıtta ve yine Kadın Yazarlar Derneği Yayını olan Söz Kesmek, Kına Yakmak, Nikah Kıymak adlı kitapta incelemeleri, yayınlandı. Öykü kitapları dışında Kalp Krizi, Bu Gece Uyku Yok Çünkü ve Buket Başaran Akkaya ile ortak oyunlaştırdıkları İki Çığlık, İki Türkü, Bir Ağıt adlı oyunları bulunuyor. Serap Gökalp’in bir öyküsünden oyunlaştırılan bu oyun Devlet Tiyatrolarına kabul edildi. Çalışmalarından Fadime Hanımın Işığı adlı öyküsü Petrol İş Sendikası – Kadın Öyküler Yarışmasında 2007 birinciliğini, Sisin İzi adlı öyküsü, Madenci Öyküleri Yarışması 2007 ikinciliğini, 16/24 Vardiyası adlı öyküsü, Abdullah Baştürk İşçi Öyküleri Yarışması 2007 üçüncülüğünü kazanmıştır. 2009 yılında Tuz Saraylar adlı dosya ile katıldığı öyküleri Orhan Kemal Ödülü ikinciliğini almıştır. Metin incelemelerini dergilerde, internet edebiyat siteleri ve edebiyat etkinliklerinde, paylaşmaktadır. Halen ÇYDD Bodrum şubesinde ve Bodrum Kent Konseyinde gönüllü olarak çalışmakta öykü atölyeleri düzenlemektedır.

One thought on “RUHUMU ÖPMEYİ UNUTTUN İNCİ ARAL ÖYKÜLERİYLE BİR BULUŞMA”

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s